Jefferson's Principles, Thomas Jefferson is remembered in history not only for the offices he held,

Jefferson's Principles Thomas Jefferson is remembered in history not only for the offices he held, but also for his belief in the natural rights of man as expressed in the Declaration of Independence and his faith in the people’s ability to govern themselves. Through his political career, Thomas Jefferson advocated democratic principles and adhered to his liberal ideology. However, as a president he found it difficult to maintain these policies in the noisy arena of politics. Consequently, circumstances forced him to reverse himself in some degree on these concepts. When he was voted into the presidency, Jefferson devoted a major section of his inaugural address to the “’the essential principles of our government, and consequently those which ought to shape it’s administration’” (Cunningham). Here he reiterated his basic political principles and the leading policies that he had professed as a candidate, which he now restated as the guiding pillars of his administration. He began by affirming “’equal and exact justice to all his men, of whatever state or persuasion, religious or political.’” Next, Jefferson proclaimed, “Peace, commerce, and honest friendship with all nations, entangling alliances with none.” He then went on to affirm his commitment to the rights of the states and the preservation of the central government. Continuing to intermingle general principles and specific policies, that new president declared that he favored reliance for defense on a “militia rather than an army, a small navy” (Cunningham) and prosperity through “economy, the payment of debts, and the encouragement of agriculture and commerce as its handmaid.” He also emphasized basic rights such as freedom of speech, freedom of the press, and impartially selected juries. “These principles,” Jefferson concluded, “form the brightest constellation, which has gone before us and guided our steps through an age of revolution and reformation… They should be the creed of our political faith, the text of civic instruction, the touchstone by which we try the services of those we trust.” Unfortunately for Jefferson, marinating this creed would not be easy during this period of history. Jefferson maintained his governing principles throughout the most part of his presidency. Most of them, however, were forced to be compromised. One of the first examples deals with the excise tax, a policy left by Hamilton. Jefferson strongly disliked this tax because “it bred bureaucrats and bore heavily on his farmer following” (Bailey, Kennedy, Cohen). By repealing this tax, Jefferson was forced to abandon his belief on paying debts, thus costing the federal government about a million dollars a year in urgently needed revenue. Jefferson also had difficulty improving state rights and taking power from the federal government. As a result of the famous Marbury v. Madison case, Chief Justice John Marshall created the idea of “judicial review” by ruling that the Judiciary Act of 1789 was unconstitutional. This resulted in the Supreme Court having the final word on the interpretation of the constitution. Jefferson tried allotting this power to the states in his Kentucky Resolutions. Due to Marshall’s ruling, Jefferson was unable to follow his principle of state rights and grant these states additional powers. Perhaps more contradictory to Jefferson’s principles was the conflict with Tripoli and the Barbary pirates. Jefferson had long supported international pacifism and a small navy and militia. Pirate raids and tributes along the Barbary Coast eventually compelled Jefferson to desert these noninterventionist policies and dispatch a navy. He did so without congressional approval, an act contradictory to his belief of majority will. His expanded navy of small gunboats successfully ended the conflict with a treaty of peace in 1805. The Louisiana Purchase in 1803, moreover, was a more poignant example of Jefferson contradicting his principles. Spain was planning to cede Louisiana back to France, which Jefferson could not allow. With a leader like Napoleon nearby, conflict was inevitable. The result would force America into an alliance with Britain, which strongly violated Jefferson’s anti-entanglement policy and would still lead to conflict. Jefferson’s only other option was to purchase the Louisiana territory from France, which would greatly expand America’s western frontier. The price, however, was expensive and left a dent in America’s wallet. Jefferson also needed to act unconstitutionally in purchasing the land, which also violated his idea of “preservation of general government.” Without time to pass an amendment to the constitution, Jefferson passed his purchase through congress anyway. Once again, Jefferson battled between two options that were both against his principles. Jefferson’s second presidential term proved to be more difficult for him than the first in maintaining his promises. Tensions between Britain, France, and America were increasing. ÇEVİRİSİ Jefferson İlkeleri Thomas Jefferson, sadece tuttuğu ofisler için değil, aynı zamanda, Bağımsızlık Bildirgesinde ifade edilen insanlık doğal haklarına olan inancı ve insanların kendilerini yönetme kabiliyetine olan inancı nedeniyle hatırlanır. Politik kariyeri boyunca Thomas Jefferson demokratik ilkeleri savundu ve liberal ideolojisine yapıştı. Bununla birlikte, bir cumhurbaşkanı olarak, bu politikaları siyasetin gürültülü alanda sürdürmek zor bulundu. Sonuç olarak, koşullar onu bir dereceye kadar bu kavramlar üzerinde tersine çevirmeye zorladı. Cumhurbaşkanlığına seçildiğinde, Jefferson açılış konuşmasının önemli bir bölümünü "hükümetimizin ve dolayısıyla onun yönetimini şekillendirenlerin esas ilkelerine" adadı (Cunningham). Burada, temel siyasi ilkelerini ve aday olduğu ileri sürülen önde gelen politikalarını, yönetiminin yol gösterici direkleri olarak yeniden dile getirdiğini tekrar etti. Jefferson, "Bütün insanlara eşit ve adil adaleti, devlet veya ikna olursa olsun, dindar veya siyasi" olduğunu onaylayarak başladı. "Sonra, Jefferson," Bütün uluslarla barış, ticaret ve dürüst bir dostluk kurarak ittifakları hiçbiriyle dolaştırmadı "dedi. Ardından devletlerin haklarına olan bağlılığını ve merkezi hükümetin korunmasını onaylamaya devam etti. Genel başkanlıkları ve belirli politikaları birbirine karıştırmaya devam eden yeni cumhurbaşkanı, "ekonomi, borçların ödenmesi ve birikimin teşviki yoluyla bir ordu değil, küçük bir deniz kuvveti" (Cunningham) ve refah için bir "milis" le savunmaya güvenmeyi tercih ettiğini ilan etti. Tarım ve ticareti eli değili "olarak nitelendirdi. Konuşma özgürlüğü, basın özgürlüğü ve tarafsız olarak seçilmiş jüriler gibi temel haklar üzerinde durdu. Jefferson, "Bu ilkeler, önümüze geçen en parlak takımyıldızı oluşturuyor ve adımlarımızı bir devrim çağında ve reform sürecinde yönlendirdi ... Bunlara siyasi inancımızın inancı, yurttaş eğitimi metni, Güvenebileceğimiz hizmetleri deniyoruz. "Ne yazık ki Jefferson için, bu inancın su yüzüne çıkartılması, tarihin bu döneminde kolay olmayacaktı. Jefferson, yönetim ilkelerini cumhurbaşkanlığının büyük bölümünde sürdürdü. Bununla birlikte, birçoğunun tehlikeye atılması için zorlandı. İlk örneklerden biri, Hamilton tarafından bırakılan bir politika olan tüketim vergisiyle ilgilidir. Jefferson, bu vergiden kesinlikle hoşlanmadı çünkü "bürokratlar yetiştirdi ve ardından çiftçisini ağırladı" (Bailey, Kennedy, Cohen). Bu vergiyi iptal ederek, Jefferson borç ödeyme konusundaki inancından vazgeçmek zorunda kaldı ve federal hükümete acilen ihtiyaç duyulan gelirde yılda bir milyon dolara mal oldu. Jefferson da eyalet haklarını iyileştirmekte ve federal hükümetin iktidarında güçlük çekiyordu. Ünlü Marbury v. Madison davasının sonucunda, Baş Adalet John Marshall 1789 Yargı Yasasının anayasaya aykırı olduğuna karar vererek "yargı denetimi" fikrini yarattı. Bu Anayasa'nın yorumlanmasıyla ilgili son sözü Yüksek Mahkemeye getirdi. Jefferson, Kentucky Kararlarında bu güçleri eyaletlere tahsis etmeye çalıştı. Marshall'ın kararından ötürü Jefferson, devlet hakları ilkesine uymayı başaramadı ve bu devletlere ek güçler bağladı. Belki de Jefferson'un ilkelerinden daha çelişki, Trablusgarp ve Barbaralı korsanlar arasındaki çatışmaydı. Jefferson, uzun zamandan beri, uluslararası pasifizm ve küçük bir donanma ve milis desteklemişti. Barbary Sahilindeki korsan baskınları ve haraçlar sonunda Jefferson'u bu müdahaleci olmayan politikaları çöl ve bir deniz kuvvetleri göndermeye zorladı. O, kongre onayı almadan bunu yapmıştı; çoğunluk inancına aykırı davranacaktı. Genişletilmiş donanması küçük tabanca, 1805 yılında barış antlaşmasıyla çatışmayı başarıyla sona erdirdi. Dahası, 1803'te Louisiana Satın Alması, Jefferson'un ilkelerini çelişen daha keskin bir örneğiydi. İspanya, Louisiana'yı Jefferson'un izin veremeyeceği Fransa'ya bırakmayı planlıyordu. Yakınlardaki Napolyon gibi bir liderle çatışma kaçınılmazdı. Sonuç, Amerika'yı Jefferson'un takma önleme politikasını şiddetle ihlal eden ve yine çatışmaya yol açacak olan İngiltere ile ittifaka zorlayacaktı. Jefferson'un tek alternatifi, Amerika'nın batı sınırını büyük ölçüde genişletecek olan Fransa'dan Louisiana bölgesini satın almaktı. Fiyat, ancak, pahalı ve Amerika'nın cüzdan bir çukura bıraktı. Jefferson da, "genel hükümetin korunması" fikrini ihlal eden toprakları satın almak için anayasaya aykırı bir şekilde hareket etmek durumunda kaldı. Anayasa değişikliğini geçirmeden Jefferson satın almayı kongreden geçirdi. Jefferson, bir kez daha ilkelerine aykırı iki seçenek arasında savaştı. Jefferson'un ikinci cumhurbaşkanlığı terimi, onun vaatlerini yerine getirirken birincisi olduğundan daha zor olduğunu kanıtladı. İngiltere, Fransa ve Amerika arasındaki gerginlikler artıyordu. İçinde